30 Mayıs 2011 Pazartesi

Bojenitza




Yine tarifsiz uzun bir tirmanis arasindan sonra tekrar tirmanmak, ustelik Bojenitza gibi ormanin icine gizlenmis, ruya gibi biryerde, harika kumtasi uzerinde tirmanmak cok guzeldi.

Tirmaniciliarin yilan, ari, bocek, orumcek ve sair hayvanlarla olan istemdisi munasebetlerini duydukca sasirir, anlamakta gucluk cekerdim. Bojenitza'da bulustugumuz arkadaslardan biri de "dun ilk yilanimi elledim, uzandigim sette duruyordu" dediginde once hic dikkate almamistim.

Daha sonra motoru birakip, bizi kayalara goturen 3 dakikalik kisa patikada yururken biri olu olmak kaydiyla 3 adet aynen sundan;





gormek beni tirsitmadi desem yalan olur.

Avrupa'nin en zehirli yilani Vipera Ammodytes, -sanirim bizdeki adiyla Cayir Engeregi- burada hemen her yerde her tasin altindaydi!

Boynuzlu engerek veya kum engeregi diye adlandiriliyor olsa da bu yilan aslinda nemli ormanliklari seviyor ve yanilmiyorsam bizde de Karadeniz bolgesinde gorulebiliyor.

Tirmanis bu nedenle ister istemez biraz titrek oldu ama guzeldi. Ne yukarilardaki, goremedigim setlerdeki tutamaklara uzanmaya cesaret edebildim, ne de catlaklari kullanmaya.

Ote yandan saniyorum ilk kez kumtasinda tirmandim. Ayaklardaki surtunme harikaydi, cok da guzel bir iki catlak vardi ama takozla tirmanmayi burada yasaklamislar.

Hiç yorum yok: